Dengeli Yaşamda Hobinin Yeri

Dengeli Yaşamda Hobinin Yeri

Pek çok kişi yetişkin yaşlara geldiğinde, hayatlarında bir eksiklik, bir dengesizlik olduğunu farkeder. Olgun yaşlara geldiklerinde ise, yeni yeni bu dengesizliğin ne olduğunu keşfetmeye başlarlar. Hayatlarının belli alanlarında yüksek derecede başarı yakalamış olsalar bile bütünü yakalayamamışlardır. Bunun sebebi de bütünsellik için ihtiyaç duyulan yaşam alanlarında eşit derecede aktif olamamalarıdır.

 

Nedir bu aktif olunması gereken alanlar?

 

Kariyer, para, aile, sağlık, spor, sosyal çevre, kişisel gelişim, hobi. Bireyin dengeli bütünsel bir yaşam sürebilmesi için bu alanlarda en azından ortalama bir eşitlik yakalamış olması gerekir. Kişi diğer alanları gözden kaçırarak veya önemsemeyerek sadece bir iki alanda yüksek tatmin yaşamaya çalışırsa uzun dönemde bunun sıkıntısını çeker. Yeteri derecede aktif olmadığı alanların, zihninde ve bedeninde yarattığı tahribat zamanla başarılı olduğu alanı da olumsuz yönde etkilemeye başlar.

Günümüzde en çok rastlanan örnek, bireyin iş ve para alanlarında çok vakit harcayıp, bu alanlarda yüksek tatmin sağlama çabasıyla sağlık ve hobi alanlarını ihmal etmesidir. Oysa zayıf kalan bu alanlar, ileriki dönemlerde kişinin zihinsel ve bedensel sağlığını tehdit ederek iş başarısını da düşürecektir. Kişide stres ve öfke kontrolü zorlaşacak, beyin tek yönlü kullanıldığı için tıkanıklıklar ve dengesizlikler oluşacaktır. Bozulan yaşam dengesi kişinin yaşam kalitesini düşürecektir. Daha fazla stres, mutsuzluk, duygusal dalgalanmalar, yaratıcılıkta ve çözüm üretmekte kişiyi zorlayacaktır.

 

Ülkemizde yakın bir geçmişe kadar hobi, emekli ya da boş vakti çok olanların meşgalesi olarak görülmekteydi. Günümüzde bu görüş açısı yeteri kadar olmasa da değişmeye başladı. Sanatsal değer taşıyan hobilerin sağ beyni etkin kullanarak duygusal zekayı geliştiren, kişiyi stresten arıtan, pozitif duygular oluşturan, odaklanma ve konsantrasyon arttıran pek çok önemli etkisi olduğu bilim adamları tarafından kanıtlanmıştır. Hobi çoğu zaman bir meditasyondur, kendi başına kalmaktır, yaratmaktır, kişinin ruhunu okşaması ve çok daha fazlasıdır.

Çocukluk yaşlarda sanatsal hobi alışkanlığı edinmiş kişilerin okul, iş ve sosyal yaşamlarındaki başarıları, sorunlarla bahşediş becerileri, diğerlerine oranla çok daha yüksek olduğu da deneylerle onaylanmıştır.

 

Örneğin aynı lQ seviyesine sahip çocuklar arasında yapılan deneylerde, aynı zamanda bir müzik aleti de çalabilenlerin, matematikte daha başarılı oldukları gözlemlenmiştir.

 

Sınavlara hazırlanan çocuklarımızın her şeyden elini eteğini çekerek, sadece bütün vakitlerini ders çalışmaya harcamaları ne kadar doğrudur? Anne-Babaların bunu bir kez daha düşünmesini isterim. Bugün beyinlerinin sol lobunu yoğun bir şekilde kullanıp, sağ lobu yeteri yeteri kadar kullanmayan gençlerin ileriki dönemlerde daha fazla zorlanacakları aşikârdır. ( Şuan pek çok yetişkinin zorlandığı gibi).Beynin kullanım kapasitesini ancak çift yönlü aktif kullanımla arttırmanın mümkün olduğu bilinirken, tek yönlü yoğun bir çalışma yapmak sadece öğrencinin yükünü arttıracaktır.

 

Ne yaparsak yapalım hepimizin amacı kendimiz ve çocuklarımız için kaliteli bir yaşam kurmak. Bu da yaşamımızın ana alanlarında dengeyi kurmakla mümkün. İş, para, sağlık, eş, aile, kişisel gelişim ve hobi bir şekilde hayatımızda bizi tatmin edecek seviyede olmalı. En başta da bedenimizdeki ve zihnimizdeki dengeyi yakalamalıyız.

 

Kaliteli ve dengeli yaşam hepimizin hakkı…